Göz Tansiyonu Nedir ? Nasıl Tedavi Edilir ?

Göz tansiyonu, göz içi sıvısının normal seviyenin üzerinde bir basınçla göz içinde birikmesi sonucu oluşan bir göz hastalığıdır. Bu durum, optik sinir üzerinde baskıya neden olarak görme kaybına veya kalıcı görme bozukluğuna neden olabilir.

Genellikle hiçbir belirti veya semptom göstermemektedir. Bu sebeple düzenli olarak göz muayenesi olmak oldukça önemlidir. Özellikle yaşlılarda daha yaygın olarak görünmektedir. Ancak genç ve orta yaşlı kişiler de etkilenebilir.

Bu rahatsızlığın genelde açık açılı veya kapalı açılı olarak sınıflandırılır. Açık açılı göz tansiyonu, göz içindeki sıvının yavaş yavaş birikmesiyle oluşur ve genellikle belirgin semptomlar göstermez. Kapalı açılı göz tansiyonu ise göz içindeki sıvının aniden artması sonucu oluşur ve acil tedavi gerektirir.

Tedavi seçenekleri, hastalığın derecesine ve nedenine bağlı olarak değişebilir. Tedavide kullanılan ilaçlar genellikle göz içindeki sıvıyı azaltmaya yardımcı olur. Bazı durumlarda, cerrahi müdahale gerekebilir. Düzenli göz muayeneleri, rahatsızlığın erken teşhisinde ve tedavisinde önemlidir.

Göz Tansiyonu Belirtileri Nelerdir ?

Bu göz rahatsızlığı genelde hiçbir belirti göstermez ve sinsi bir şekilde ilerleyebilir, bu nedenle düzenli göz muayeneleri önemlidir. Ancak, bazı belirtiler göz tansiyonuna işaret edebilir, bunlar şunlardır:

1. Göz ağrısı: Gözde ağrıya neden olabilir. Ağrı genellikle hafiftir ve bazen baş ağrısı, kaşınma veya yanma hissi ile birlikte olabilir.
2. Görme alanında değişiklikler: Görme alanını etkileyebilir. Bunun sonucunda, periferik görüş alanında kayıp, sisli veya bulanık görme gibi değişiklikler olabilir.
3. Görme netliğinde azalma: Zamanla görme kaybına neden olabilir. Görme keskinliği kaybı, özellikle ileri vakalarda belirgin olabilir.
4. Baş ağrısı: Baş ağrısına neden olabilir. Baş ağrısı genellikle göz bölgesinde hissedilir ve genellikle diğer belirtilerle birlikte ortaya çıkar.
5. Mide bulantısı ve kusma: Yüksek göz içi basıncı, mide bulantısı ve kusmaya neden olabilir. Bu belirtiler özellikle şiddetli vakalarda ortaya çıkabilir.

Belirtileri genelde diğer göz rahatsızlıklarına da benzer olabilir, bu nedenle bu belirtiler varsa bir göz doktoruna başvurmak önemlidir.

Göz Tansiyonu Neden Olur ? Sebepleri Nedir ?

Göz tansiyonu, göz içi basıncının 21 mmHg veya daha yüksek olmasıyla tanımlanır.

Genellikle gözdeki akışkanın drenaj sisteminde bir tıkanıklığa veya yavaşlamaya bağlı olarak meydana gelir. Bu tıkanıklık, göz içindeki basıncın artmasına ve zamanla sinir hücrelerinin hasar görmesine neden olur. Genelde yaşlılıkla birlikte daha sık görünen bir rahatsızlıktır. Bununla birlikte, yüksek tansiyon, diyabet, miyop, ailesel yatkınlık gibi faktörler de göz tansiyonunun gelişiminde rol oynayabilir.

Bazı ilaçların da bu göz rahatsızlığına neden olabileceği bilinmektedir. Örneğin, kortikosteroidler uzun süre kullanıldığında göz içi basıncında artışa neden olabilir.

Göz Tansiyonu Nasıl Ölçülür ?

Göz tansiyonu ölçümü, özel bir cihaz olan tonometre kullanılarak yapılır. Ölçüm işlemi, oftalmolog veya optometrist tarafından yapılmaktadır.

Ölçüm işlemi için, hastanın öncelikle göz damlaları kullanması gerekebilir. Bu damlalar, göz yüzeyini uyuşturarak, ölçüm esnasında rahatlık sağlamaktadır. Ölçüm cihazı, göz yüzeyine hafifçe temas ettirilerek ölçüm yapılır. Bu işlem sırasında, hastanın gözü açık kalır ve ölçüm sırasında bir ışık kaynağına bakar. Tonometre, göz içindeki basıncı ölçmek için göz yüzeyine bir miktar hava üfler. Bu işlem sırasında, hastada hafif bir rahatsızlık hissi olabilir.

Ölçüm işlemi herhangi bir ağrıya veya komplikasyona neden olmaz ve oldukça hızlı bir şekilde yapılır. Ölçüm sonucu, sadece birkaç saniye içinde alınabilir. Ölçüm işlemi, göz sağlığının korunması için önemlidir. Rahatsızlığın erken teşhisi halinde tedavi edilebilir ve görme kaybı riski azaltılabilir. Bu yüzden düzenli olarak ölçüm yaptırmak önemlidir.

Göz Tansiyonu Tedavisi Ve Tedavi Süreci ?

Bu rahatsızlığın tedavi süreci göz tansiyonunun nedenine ve şiddetine bağlı olarak değişebilir. İlaç tedavisi, cerrahi tedavi veya laser tedavisi gibi farklı yöntemler kullanılabilir. Tedavinin amaçları arasında göz tansiyonunu kontrol altına almak, görme kaybını önlemek ve gözdeki sinirleri korumak yer alır. İlaç tedavisi, genellikle göz tansiyonunu kontrol altına almak için kullanılır. Tedavi, tansiyonu düşürmek için göze damlatılan ilaçlarla yapılır. İlaçlar, gözdeki sıvı üretimini azaltarak veya drenajını artırarak etki ederler. İlaç tedavisi sırasında, doktorunuzun önerdiği şekilde ilaçları düzenli olarak kullanmak önemlidir. İlaçları kullanmamak, göz tansiyonunun artmasına ve kalıcı görme kaybına neden olabilir.

Cerrahi tedavi, ilaç tedavisine yanıt vermeyen veya ilaç kullanımına bağımlı olan kişiler için gereklidir. Cerrahi tedavi, tansiyonu düşürmek için gözdeki sıvı drenajını artırmak veya sıvı üretimini azaltmak için yapılan bir dizi prosedürdür. Cerrahi müdahaleler arasında trabeküloplasti, trabekülektomi ve kanaloplasti yer alır.

Lazer tedavisi, cerrahi olmayan bir seçenek olarak kullanılabilir. Lazer tedavisi tansiyonu düşürmek için gözdeki drenaj kanallarının açılması için yapılan bir prosedürdür. Yapılan işleme göre, laser tedavisi kalıcı olabilir veya düzenli olarak yapılması gerekebilir.

Tedavi süreci, her bireyin durumuna ve tedavi seçeneğine göre değişebilir. Tedaviye yanıt, rahatsızlığın şiddeti, hastanın yaşam tarzı ve tedavinin sürdürülebilirliği gibi faktörlere bağlıdır. Doktorunuzun önerilerine uymak, tedavinin etkili olmasını sağlamak için önemlidir.

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Karaciğer Yağlanması Nedir? Nasıl Tedavi Edilir ?& 10 Belirtisi

Egzama Nedir ? Belirtileri Nelerdir ? & En İyi 5 Egzama Kremi

Göz Tansiyonuna Ne İyi Gelir ?

İlerleyici bir göz hastalığıdır ve tedavi edilmediği takdirde körlüğe neden olabilir. Bu nedenle, bu göz rahatsızlığına yakalanan kişilerin tedaviye devam etmeleri ve doktorları tarafından önerilen ilaçları kullanmaları önemlidir. Ancak, doğal yöntemler de göz sağlığını destekleyebilir ve bu rahatsızlığın etkilerini hafifletebilir. Sizler için bazı doğal yöntemleri derledik :

1. Omega-3 yağ asitleri: Balık, ceviz, keten tohumu, chia tohumu ve diğer bazı gıdalarda bulunan omega-3 yağ asitleri, iyi gelir. Omega-3 yağ asitleri, göz sağlığı için önemli olan antioksidanlar ve anti-inflamatuar bileşikler içerir.
2. Antioksidanlar: A, C ve E vitaminleri, beta-karoten ve selenyum gibi antioksidanlar, göz sağlığı için önemlidir ve iyi gelir. Bu antioksidanları içeren gıdalar arasında ıspanak, brokoli, portakal, havuç, tatlı patates, kayısı, ceviz ve badem sayılabilir.
3. Yeşil çay: Yeşil çay, antioksidanlar ve anti-inflamatuar bileşikler içerir. Göz sağlığı için yararlı olan kateşin adı verilen bir antioksidan bileşik de içerir. Bu rahatsızlığı olan kişilerin yeşil çay tüketmeleri önerilir.
4. Yoga ve meditasyon: Yoga ve meditasyon, stresi azaltmaya ve kan basıncını düşürmeye yardımcı olabilir. Yüksek stres ve yüksek kan basıncı, göz tansiyonunun nedenleri arasındadır. Bu nedenle, yoga ve meditasyon gibi stres azaltıcı aktiviteler, göz sağlığı için faydalıdır.
5. Egzersiz: Düzenli egzersiz yapmak, kan dolaşımını artırır, kan basıncını düşürür ve göz tansiyonuna karşı koruyucu etkiler sağlar. Ancak, egzersiz yapmadan önce doktorunuzla konuşmanız önerilir.
6. Sağlıklı beslenme: Dengeli ve sağlıklı beslenmek, göz tansiyonuna karşı koruyucu etkiler sağlar. İdeal olarak, sebzeler, meyveler, tam tahıllar, protein kaynakları ve sağlıklı yağlar içeren bir diyet tüketilmelidir.

Göz tansiyonu evde ölçülür mü?

Evde basit bir şekilde ölçülemeyen bir sağlık sorunudur. Bu göz rahatsızlığı için özel ekipman ve uzmanlık gerektiren bir göz muayenesi ile teşhis edilir. Evde basit göz tansiyonu ölçümleri yapılamaz ve bu tür ölçümler sağlığınıza zarar verebilir. Hastalığın teşhisi için göz doktoruna başvurmalısınız. Düzenli göz muayeneleri, göz tansiyonu gibi önemli göz hastalıklarının erken teşhisi için önemlidir.

Göz tansiyonu hissedilir mi?

Göz tansiyonu (glokom) genellikle hissedilmez, çünkü belirgin ağrı veya rahatsızlık vermez. Hastalar genellikle herhangi bir belirti yaşamazlar. Göz tansiyonunu erken teşhis etmek için düzenli göz muayeneleri önemlidir, çünkü hastalık ilerledikçe kalıcı görme kaybına neden olabilir.